Bu bir hikâyedir işte, sıra sıra senelerin arasından geçip gidebilmektir kimi zaman mücadeleler. Bazen hüzün, bazen gözü yaşlı yine de sonuna kadar yaşama tutunabilmektir ömür. Bir tutamında gülücük olduğunu unutma sakın.
*
Yaşamın kıyısında dikenli teller, acısıyla tatlısıyla biriktirebildiğin kadar nefret, hüzün, kötü, iyi, güzel, çirkin hatıralar seni kucaklıyor.
*
‘Ben hep seni düşünürüm’ diye başlıyor türküler, güz ayrılığında en büyük acıyı tattığınız gibi. Yaşamın da bir bedelli var, sakın ha aklından bile geçirme; sen hiç çiğnemeden yutabileceğini düşündün mü lokmayı?
*
Allahın verdiği bu güzel yaşamın kıyısından süzülebildiğin kadar süzül. Dostuna bu sabah hiç olmadığı kadar içten bir selam ver.
*
Azıcık ışığı gördünüz mü bu bir başlangıçtır de, umudunu koru.
*
Kavgaya girişirken bile korkma, bedeninle sarıl, senden geriye bir parça kalsın.
*
En çok insanoğlunun vefasızlığı yakar seni,
Beden o çırpınışın durakları arasında kendisini alacak sözcükleri bekler. Umuda yolculuğun belki de bir başlangıcıdır bu gidiş.
*
Hani veda ederken göz pınarlarınızda bir iki yaştan ibarettir ya hayat,
Kazanmanın da kaybetmenin de bu işin doğasında olduğunu unutma,
*
Çiğnediğin lokmanın hesabını verebileceğin günü anımsa.
*
Düğümlenen sözcüklerden fırsat bulduğunda fersah fersah gelen yeniden başlangıcın tadını çıkar.
*
Bugün dostların gönüllerindeyiz.
Hadi bir gönül yarasını silecek birer mola verelim, unutma sevgi, saygı ve itibar ve üzerine eklediğin duruşun yarını çizecek kalın bir çizgi gibi seninle birlikte.
*
İlk kez neye üzüldüğünü düşün,
*
İlk kez neye ağladığını, uzun yolculukta karşına çıkan devasa umutsuzlukları önemseme,
*
Baş işte! yine başardın, yine sen olduğunu bildi herkes.
*
Şans bu ya bu kez bütün engelleri yıkarak koca dağların başından geçerek ve küçücükte olsa taşıdığını umudu saklayarak yine de hikâyene bir yer ve yol eklediğini düşünerek zamanın tadını çıkar.