VELi YILMAZ

Yaşlanmak mı yaş almak mı

 Yaşıyoruz hayatı, hay huy içinde ve anlamsız bir gürültü eşliğinde.
*
Bazen bir kartopu gibi büyüyor beynimizde olaylar ve bu olaylara eşlik eden olgular.
*
Beynimizin bir yarısı sevginin sıcaklığını, kalbimizde harmanladığımız o zamanlarda ve o mekânlarda.
*
Şimdi ise beynimiz ve yüreğimiz bu zamanda, zamanın karmaşası, sorumluluğu ve sorumsuzluğu içinde at koşturmakta.
*
Yeni bir yaşa ve yeni bir seneye giriyoruz. İz bırakmak ve geride hoş bir seda olmak, pek tabii ki temenni.
*
Bunun için çalışmalı, bunun hayaliyle yaşamalı ve yaşadığı hayata katkı sunmalı her yaşayan. Çünkü yaşayan, kayısı ağaçları altında gezdiği hayata, yamalı pantolonu ile mutlu mutlu gezdiği sokaklara borçlu.
*
İki senede bir aldığı,  o ayakkabılarla mutlu mutlu koşturmalarına borçlu.
*
Siyah önlük ve beyaz yakalıkla yaşadığı, karne sevincine borçlu.
*
Ak saçlı Ali Rıza öğretmenin anlattığı derse borçlu. Neşe içinde gittiği hayvanat bahçesine borçlu.
*
Bir büyük Türk ün kurduğu okula gitme nedeniyle borçlu.
*
Ağacının altında serinlediği, kuşunun sesini dinlediği ve üzerinde yaşadığı bu topraklara birçok nedenden dolayı borçlu.
*
Yeni girdiğimiz bu yaşımızda çok şey yapmalıyız.
*
Bütün hay huy arasında ıskalanmamalı yapılacakları.
*
Sıkıntı olarak gördüğümüz, rahatsızlık olarak tanımladığınız, geçmiş olan günlerin bazen taze bir filiz olduğunu düşünüyoruz ve görüyoruz geleceğe armağan.
*
Bizleri yaratan büyük Rabbimizden, yüce Mevla'dan borçlarımızın karşılığında bir şeyler bırakmamızı nasip etmesini dileyelim yarınlara.
*
Bizim de bir fidanımız olsun bu ormanda, gelecek nesiller gölgesinde serinlesin, kuşunun sesini dinlesin diye.
*
Bunun için çalışmalı insan, armağanlar hazırlamalı geleceğe. Kadirşinas olmalı, doğrunun, güzelin nasıl olduğunu önce kendi uygulamalı ve iyinin o olduğunu anlatmalı.
*
Çoban ateşi olmalı aydınlığın habercisi. Çoban Yıldızı olmalı yolların bulunmasına yardımcı.
*
Girdiğimiz yeni yaşta yapılacak çok şey, akıtılacak çok ter, taşınacak çok yük, aşılması gereken çok yol ve sonuçta revan olunması gereken, ziyadesiyle yollar var.
*
Yüce Mevla her birimizi geride bir fidan dikmişlerden eylesin.
*
Büyük Allah her birimize, en az girdiği ve bitirdiği yaş kadar yaşamda iz bırakmayı nasip etsin.
*
 Gözyaşlarını silindiği ve daha merhametli, daha tolerans sahibi, daha çok çocuğun başını okşandığı, çok daha yürekli insanların yetişmesine olanak sunabilen bir şahsiyet olarak, bu yaşamdan göçmeyi Mevla nasip etsin.
*
İçimizdeki tazelik; on yaşının saflığında, berraklığında ve geçmişin mirasıyla yaşamakta. İçinde bulunduğumuz 50’lerin başı, kırkların sonu miras bırakayım diye yol almakta, uğraşmakta.
*
Daha ileriki yaşlarım,  bıraktığı mirasa gülümseyerek bakmakta, beyaz ve mavi ile boyanmış semaya.

Leave A Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *