Hepimiz insanız.
Biliyoruz ki;
İşin doğasında hepsi mevcuttur.
Geçmişte yaşadığımız acı tecrübelerimiz vardır.
Her biri ders çıkartılacak cinsten, size yaşamın anlamını yeniden öğretir tüm bu gerçekler.
Diken vardır, gül vardır, engeller vardır yolun üstünde.
Üzerinizde duran acı tecrübeler bizim bir bakıma yol arkadaşımız gibidir.
Bir daha mı diyerek kapattığımız sayfaları açmamak isteriz.
Önyargılarımız vardır mesela, kurtulamadığımız; alışkanlıklarımız… Nereye gitsek peşimizden gelen bizi bırakmayan.
Çekindiğimiz kimi korkularımız vardır terketmek istediğimiz
Trafik kazasına kulak kabartan adamın içindeki ürpertidir o,
Düşen uçağın haberiyle acaba bir daha yolculuk etmesem diye düşünen yüktür üzerine gelen
Oysa hepsi bu kısacık yaşamın içerisinde var olan gerçekler değilmidir?
Örneğin hiç olmayacak kadar kırgın olduğumuz bir arkadaşımıza sırtımızı dönmek gibi mesela
Sadece o mu?
Yargısız infazlardan kurtulamıyoruz bir türlü, kopamıyoruz içimize kor eden yanlışlarımızdan
İnsanın kimyasında olan değişkenlik hayatın içerisinde de vardır zaten.
Bugünden yarına hemen hüküm vermek ne kadar doğru bir karardır sizce?
İnsan olarak birbirimizden korkmamız gerekir.
Herşeye karşın yaşam devam ederken, birlikte çözmek, birlikte anlamak birlikte karar vermek hepimiz için birer kazanç olacaktır.
Evet, sözlerimize başlarken de söyledik geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler olabilir
Ama denemek gerek,
Hayatın bir kenarında da kötülük var, hayatın bir tarafında da olumsuzluklar
Bir önceki kötü diye daha önce kötülük yaptı diye vazgeçmek yok
Dost, kardeş, arkadaş.
Yolculuk,
Kötülükleri, çiğ süt emmiş insanları varlığı çok diye mücadele azminden kaçmamak gerek.
Bir yanlışlık yapıldı diye üzerine benzin dökmek yerine doğrusunu bulana kadar mücadele etmek gerekir.
Uçak kazası da, otobüs kazası da bu yaşamın gerçeği içerisinde olağan şeylerdir.
Ve hatta kötü insanlarla karşılaşmak ta öyle;
Sana yakışan mücadeledir her şeye karşın.
Bir güneşi yeniden doğdur, bir ay’a yeniden bak.