Her yapılan işte alın teri olmalı çünkü akıp giden bu hayatta, emeksiz kazanılan kazanç, bir duman, bir görünüp bir kaybolan.
*
Bir rüyadır gece görünüp, sabah kalktığımızda hatırlanmayan. Yüzündeki yavan gülümsemedir, hissiz bir bakıştır senin olmayan.
*
Gözlerdeki boş bakıştır, emeksiz kazanç, ifadesi olmayan. Huzursuz bir hayatın huzurlu görünme biçimidir, emeksiz kazanç dediğin sahte sevdan.
*
Emeksiz kazanç sahteliktir aslında, gerçeğinden ayrılamayan, ayrı tutulamayan. Bu emeğin gerçekliği ya da sahteliği, ince bir çizgidir, bir tek senin bildiğin. Emek değer üretmektir.
*
Emek ortaya bir şey koymaktır, ortaya koyacak olduğun alın terindir. Bu terin karşılığı hak ettiğini düşündüğün, samimi gülümsemede ifade bulan, iç huzurudur, esas kazanç dediğin. İç huzuru gece başını yastığa koyduğunda endişe duymamaktır.
*
Yastığa başını koyduğunda, aklında tek bir hak olmalı. Ürettiğin emek neticesinde, kendi payına elde ettiğini almış olmaktadır, pek tabi ki.
*
Başka emeklerin ürettiği kazanç karışsın istemezsin, seninkilere. Böyle bir şeyi arzulamasını asla. Arzulamaz, kabul görmez vicdanında böyle bir derin yara. Senin yüzün gülse de bu yara incitir seni.
*
Yüzün hazin bir hal alır, dışarıdan gülümsüyor görürsen de. Bu yara farklı bir yaradır, derinliğini sen bilirsin, can acısını bir tek sen yaşarsın.
*
Öyle bir acıdır ki bu, kalp ağrısı sende saklı. İlacı yoktur bu ağrının, ağırına olsun deva. Kim bilir kaç kişinin alın teri vardı, o emek vermeden, elde ettiğin kazançta.
*
Kaç ayakkabısı yırtık, ekmek bulamayan, üzerinde bu kış günü kazağı olmayan, çocuğun hakkı vardı onlardan ödünç almadığın, bedel, ödemediğin, o kazançta.
*
O kazançları kendi hanene yazarken hiç aklına geldi mi, acaba evine ekmek götüremediği için, çocuklarına bakamadığı için, kendini yakan baba.
*
Emeksiz ekmeği kendi çocuklarına yedirirken, hiç aklına geldi mi, İstanbul'da yaşayıp da, daha deniz görmemiş, bu ülkenin çocuklarının olduğu.
*
Hiç aklına geldimi, işsiz bir babanın işe gidiyorum diye evden çıkıp, parklarda acıların en derininin içinde yaşadığı. Emek Ulviyettir.
*
Emeğin karşılığını hak ederek benimdir demek, her halde onur vesilesi olsa gerek. Hak edilmemiş emeği elde etmek ve bunun kazanç olarak hanene yazmak, pek tabi ki necasetin karşılığı olsa gerek.
*
Emeği ile yaşamak ve emeğin karşılığı ekmeği dilediği ile bölüşerek yemek, erdemli olmak demektir, kabul etmek gerekir ki.
*
Yaşam dediğimiz bu yol emekleri mundar etmemektir. Emeği ile hak edenin kazancı hak edende kalmalı, adilane davranılmalı. Adaletsizlik egemense kazancın dağıtımına, O durumda kurt girmiştir insanlığın hayatına.
*
Emek senin değilse, kazanç senin olmamalı. Emeksiz bir kazanç, tercihlerin arasındaysa şayet; büyük bir yürek yangınının ateşini, harlamaya adayısın demek.